3 Şubat 2013 Pazar

LEON

Bu geceden itibaren sadece ama sadece sinema hakkında blog yazmaya karar verdim. ve işte ilk yazım:" LEON"

Bir çoğumuzun izlediği bizi derinden etkilediği, hatta bazı sahnelerinin beynimize kazındığı bu Luc Besson filmi 1994 yapımıdır. Ben o yıl 6 yaşımda olduğumdan, sonralarında star tv de defalarca gösterilmesine rağmen yakın zamanda izlediğimde inanılmaz bir sinema keyfi yaşadım. Uzun zaman sonra ilk defa bir film izlerken ağladım. Ve ben de herkes gibi leon gibi cesur, zeki, merhametli ve korumacı bir sevgilim olsun istedim:)

 
Jean Reno ve Natalie Portman 'ın başrollerini paylaştığı bu film, çekildiği döneme göre kurgusu çok çok iyidir. Hele son sahnelerde seyirciye " hadi bee" dedirtmiştir. Çok hızlı gittik biraz başa saralım.
 Jean Reno "Leon"  adlı tetikçi bir karakteri canlandırmaktadır ki bence bu rol kadar parladığı başka bir karakter olmamıştır. Wikipedia'a göre;  Natalie Portman' ın bu ilk rolüymüş. Kıza tam anlamıyla helal olsun dedim. Oskar alacak kadın çocuk yaşta belli oluyor demekki! Natalie Portman bu filmde Matilda karakterine can vermektedir. Pek de güzel üstesinden gelmiştir. (Bence bu filmdeki oyunculuğu siyah kuğu filminde canlandırdığından çok daha göz doldurucu ve başarılı). 

Konusuna gelirsek, Matilda ailesi kaçakçılık yapan 12 yaşında bir çocuktur. Babası, erkek kardeşi, üvey annesi ve üvey annesinin aptal sarışın kızıyla beraber Newyork'da bir apartman dairesinde beraber yaşamaktadırlar. Babası olacak işe güce yaramaz herifin Mafyaya(Polise) yamuk yapmasıyla ailesini kaybedecektir. Ama küçük matildaya en çok erkek kardeşinin ölümü koyacaktır. Şans eseri ailesinin katli sırasında evde bulunmayan matilda yan komşu leon' a sığınır. Ama ne sığınmadır. Matilda zile basdığında Acaba LEON kapıyı açacakmı diye seyirciye nefesleri tutturmuştur.


Küçük bir yakalanma riskini atlattıktan sonra sütü seven Leon arkadaşımız ve küçük kızımız artık beraber yaşamaya başlarlar. Matildanın kıvrak zekası sayesinde(yüzünden) bir otele baba kızmış gibi yerleşeceklerdir: Leon, matilda ve saksıdaki çiçek(Bu saksının önemide filmde daha sonra ortaya çıkmaktadır). Leon geceleri uyumaz, leon yemek yemez, leon adam öldürür. İşte Leon budur! Peki neden? küçük bir kızın hayatını kurtaracak kadar merhametli bu adam neden insanları öldürme konusunda nasıl olur da bu kadar "profesyonel"leşmiştir. Profesyonel tetikçimiz, pek istemesede, Matildaya işin ustalıklarını anlatacaktır. Çünkü Matilda küçük erkek kardeşinin öcünü almaya and içmiştir. Sakız numarasını türlü eve yapıp, işlerini tam bir titizlikle yerine getirmektedirler. Matilda yaşına göre fazla soğuk kanlı bir katil olmaya başlamıştır ve artık Leon'a aşıktır. 


Bu gerçekten aşkmıdır, sevgimi, yoksa şefkatin başdöndürücü bağımlılığımı? Matilda anne yada baba sevgisi görmediğinden olmalı bu adı konulamayan duygunun sebebi. Matildanın Leon ile birlikte olmak istediği gece Leon un neden ve nasıl katil olduğunu öğreniriz. Gerçekten doğrumudur?


Bir baba kızını istemediği bir adamla kaçmaması için öldürebilir mi? ve buna kılıf uydurabilir mi? bunun için polisleri ayarlayabilir mi?

Gerçekten de Leon'un dediği gibi bir kere adam öldüren hep öldürebilir mi? "Leon" bu soruları sordurtur bize. 

Stansfield(Yolsuz DEA ajanı) katlettiği ailenin son bir üyesinin daha ortalarda olduğunu bilmektedir ve araştırmaya devam eder. Aslında Matildanın peşine düşmeye gerek yoktur ya hadi neyse. Matilda zaten onu öldürmek için koca silahla polis departmanına gizlice girip erkekler tuvaletine kadar gelip Stansfield'i vurmaya kalkışır fakat başarılı olamaz.

Asıl macera bundan sonra başlayacaktır, LEON da bu işe bulaşır ve artık kaçmak için zamanları kalmamıştır. Koca bir polis teşkilatı evi basar. İşte bence filmin en can alıcı sahnesi burada yaşanmaktadır. Leon'un Mathildayı boşlukdan gönderirken Matildanın boşluğun Leonun sığamayacağı kadar küçük olduğunu anlamasıyla gözyaşları sel olup akacaktır.

Leon: Git burdan eğer beraber olursak yakalanırız.
Mathilda: Hayır benim kurtulmam için bunu söylüyorsun, yalan söylüyorsun. sensiz hiç bir yere gitmem.

Hangimiz deliler gibi sevdiğimiz adamı ateşin ve bombaların arasına kurtulmayacağını bile bile bırakabiliriz ki? O Bizim hayatımızı kurtarmaya çalışırken kendini de kurtarabilir mi? Filmin adındanda anlaşılacağı gibi adam "profesyonel" polis teşkilatından biriymiş gibi, oradan çıkar ve polisler Leonumuza yardım eder ya. Daha ne görelim. İşte deriz, işte Leon kurtulacaktır. Olur mu gerçekten diye düşünürken. Ve o pislik, lanet, iki hapı ağzına atınca piskopata dönen adam görünecektir, herşeyi mahvedecektir. VE Leon son oyununu oynar ve pimi çeker. 

Matilda'nın intikamı alınmıştır fakat Leon da artık yoktur.

Eğer Leon kurtulsaydı ve uzakta bir yerlerde yaşayabilselerdi, gerçekten sevgili olabilirlermiydi?

Matilda gerçek aşkı o yaşta tatmıştı ve çok şey yaşamıştı. Artık önünde kocaman bir hayatı vardı, ailesiz, sevgisiz ve bir başına!

Filmi genel olarak ele alırsak, akıcı bir anlatımı ve güzel bir kurgusu var. Sürprizlerle dolu duygu yüklü bir film. Mekan olarak düşündüğümüzde çok fazla dış mekan kullanmayarak Luc Besson işini bilmiştir. Oyunculuklar fevkalade! Özellikle Natalie Portman'ın 12 yaşında böyle bir karakter canlandırması gerçekten işden değil. Bizdeki çocuk oyuncularda sihir yapsın, zengin bebe olup okulda arkadaşlarına üstünlük taslasın falan.... Gary Oldman 'in oyunculuğundan bahsetmeden geçemeyeceğim. O nasıl pislik, o nasıl kötü bir adamdır arkadaş. Film bittikten sonra bile adamın o nursuz suratı gözünüzün önüne gelmektedir. Başrolde sayıca az oyuncu kullanarakda Luc Besson yine akıllılık etmiştir.

İyi ki Luc Besson bu filmi yazmış ve çekmiştir. 


Sinekolik
03.02.2013
Bir pazar akşamı.